30 Haziran 2013

nosy parker

meraklı bir kişiyim evet.
ve bu da tam benlik bir mağaza!

kadıkoy istanbul
çok büyük, yeni, heyecan verici ve faydalı mağaza! sloganıyla karşımıza çıkıyor.

 
ilk girdiğim an dedim ki "burada yaşamak istiyorum ben!"
o zamandan beri de gidip gidip durmaktayım.
iki katlı, şahane şeylerin olduğu bir mekan!

 
çeşitli tarzlarda ürünler var;
victorian, vintage, retro, pin up, hippie, cottage, sweet stuff...
o kadar çok seçenek var ki! temelde dekorasyon ürünleri mevcut.
hediyelik amaçlı da ziyaret edilebilir.


benim en çok dikkatimi çekenlerden:
mom's kitchen
 mom's kitchen serisinden cici bir saat

mom's kitchen
kapak hazneli şişe açacağı.. pratik :)
 

çeşitli madeni eşyalar 

french friesaudrey hepburn
 
madeni bardak altlıkları
 
homemade
 
 
route 66
özellikle Route66 temalı olanlarına bayıldım.


bunlar da taş bardak altlıkları.. çok hoşlar..


fridge
kıpkırmızı buzdolabı :)

kırmızı demişken:
fire apparatus
posta kutusu ve yangın söndürücü birlikte ilginç bir ikili olmuş:)

gasolineclock
yine Route66
 
magnet deryası


english style
bu termometreyi de sevdim


cute
ve şu cici dikiş kutusu :)


her gidişimde hangi birine bakacağımı şaşırıyorum.

unutmadan fonda çalan müziğe de dikkat çekmeliyim. zira seçenekler değişik.

benim beğendiklerimden bazıları:
music

sonuçta kışkırtıcı şeyler var bu mağazada! ama tüketim çılgınlığına da karşıyım:)

o yüzden dolaşıyorum burada, bakınıyorum, bayılıyorum,
zaman akıp gidiyor da şikayet etmiyorum:)
 



15 Haziran 2013

my way

Bu dünya kime güzel?
 
En çok kendini düşünene mi?
Her daim talepkar olana mı?
Yaptığı minik şeyi dev gibi gösterene mi?
Küçük hesaplar peşinde koşana mı?
Hak etmeyen kişiye yaranarak başarılı olduğunu sanana mı?
Başkalarını suçlayıp kendini her daim haklı görene mi?
Beni böyle kabul edin diye buyurana mı?
Güneş misali Dünya'nın kendi ekseni etrafında döndüğüne inanana mı?
 
Ne acı ki evet, bu saydığım tipler için geçerli bu..
 
Dolayısıyla bu insanları idare etmek zorunda kalırız hep.
Bunlar hayatın her alanında karşımıza çıkabildikleri gibi, masum insanlara da kendi zehirlerini akıtıp içlerinden canavar çıkartabilmekteler.. Bu şekilde başkalaşım geçirenleri hayretle izlerken, olay yeri inceleme ekibini bekleyen sessiz kanıtlar gibi olduğumuz yerde kalakalırız bazen.. Böylece idare etmekte olduğumuz güruhun nüfusu da artmış olur.
 
Maalesef o kadar çoklar ki.. Konuşsan anlamazlar, söylesen dinlemezler, gözüne soksan yine de görmezler..
 
Anladım ki tamamen ayrı frekanstan yayın yapmaktayız..


 
Benim yayınıma karışan parazitleri temizlemekle uğraşmayacağım artık, ben uğraştıkça çoğaldılar çünkü..

Bu nedenle de olay yerini terk etmeye karar verdim!


Ama kaçış değil bu, aksine kendini bulmak için yola çıkış!
 
 

2 Haziran 2013

revival


Bugün günlerden pazar..

Peki normal bir pazar günü ne yaparız? Belki biraz geç kalkıp, keyifle kahvaltı yapar,

sevdiklerimizle vakit geçiririz..

Oysa bu pazar bir DİRİLİŞ'in 6. günündeyiz!



 ( Aşağıdaki resmi alıntılıyorum, umarım bir sorun oluşturmaz, sahibini bilemiyorum çünkü )




Özellikle 31 MAYIS 2013 tarihini hafızama kazıyorum ben!

Bu, halkın direniş ve dayanışması..

Kendi medyası hariç dünyada yankı ve destek bulan bir direniş hem de..





Uzun zamandır böylesi görülmedi.. Seneler sonra da hatırlanacaktır..




  Gezi Parkı / Taksim


* Bugün günlerden pazar..

İstanbul'da yağmurla başlayıp, bitmekte olan bugün

GURURLUYUM, UMUTLUYUM!



Po
sted via Blogaway