1 Ekim 2012

Battlecat


Aslında her an iletişim halindeyiz. Her türlü canlıyla.. Bazen cansız da olabilir ( telefonumla konuşuyorum ben mesela :)
Ancak doğal olarak asıl kaynak yine insan.. Yanlış anlaşılmalar, arkadan iş çevirmeler, iğneleyici konuşmalar, ısrar etmeler ve benzerleri.. Gerçekten yorucu şeyler bunlar.. İnsan bazen kendini çok güçsüz hissediyor. Herkesi dinlemek ve aynı zamanda memnun etmek çok ütopik maalesef.. Ama bazı talepkar şahıslar var ki, doyurulmaları imkânsız. Bu durumda bizzat bir takım taleplerde bulunup, bu şahısları bastırmak suretiyle mesele hallediliyor. Özünde bünyeye ters bir durum söz konusu, fakat bu çark böyle işliyor. Şahsen ben de bu aralar bu olaya girdim her türlü.. Özellikle iş ortamında başka türlüsü mümkün değil.. İşte bu yüzden kendimi daha bir güçlü hissediyorum. Ve diyorum ki :

By the power of Greyskull!  I have the Power!!!
 
Bunu diyorum ama sidekick olayı hakkında yazarken Atılgan’ı (Battlecat) nasıl atladım şu an şaştım kendime.. Zira bu aralar Atılgan modundayım tam :)
 
 
ya da yerel bir versiyon olarak “ Tarkan ve Kurt ”u da sayabiliriz.
" Atıl Kurt! " önemli bir replik gerçekten..

Sonuçta, karşılaşılan zorlayıcı durumları bazı zayıf yönleri geliştirmek için birer fırsat olarak görmeli..
ve devam etmeli :)

Hazır He-Man demişken,
Orko'nun yeri de bir başkadır yahu:)

 


 
 

Hiç yorum yok: