Aslında her an iletişim halindeyiz. Her türlü canlıyla.. Bazen
cansız da olabilir ( telefonumla konuşuyorum ben mesela :)
Ancak doğal olarak asıl kaynak yine insan.. Yanlış
anlaşılmalar, arkadan iş çevirmeler, iğneleyici konuşmalar, ısrar etmeler ve
benzerleri.. Gerçekten yorucu şeyler bunlar.. İnsan bazen kendini çok güçsüz
hissediyor. Herkesi dinlemek ve aynı zamanda memnun etmek çok ütopik maalesef..
Ama bazı talepkar şahıslar var ki, doyurulmaları imkânsız. Bu durumda
bizzat bir takım taleplerde bulunup, bu şahısları bastırmak suretiyle mesele
hallediliyor. Özünde bünyeye ters bir durum söz konusu, fakat bu çark böyle
işliyor. Şahsen ben de bu aralar bu olaya girdim her
türlü.. Özellikle iş ortamında başka türlüsü mümkün değil.. İşte bu yüzden
kendimi daha bir güçlü hissediyorum. Ve diyorum ki :
By the power of Greyskull! I have the Power!!!
Bunu diyorum ama sidekick olayı hakkında yazarken Atılgan’ı
(Battlecat) nasıl atladım şu an şaştım kendime.. Zira bu aralar Atılgan modundayım tam :)
ya da yerel bir versiyon olarak “ Tarkan ve Kurt ”u da sayabiliriz.
" Atıl
Kurt! " önemli bir replik gerçekten..
Sonuçta, karşılaşılan zorlayıcı durumları bazı zayıf yönleri
geliştirmek için birer fırsat olarak görmeli..
ve devam etmeli :)
Hazır He-Man demişken,
Orko'nun yeri de bir başkadır yahu:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder