25 Ağustos 2012

sidekick



Ana karakterin yardımcısı ya da sağ kolu diyebileceğimiz şahsiyetler
 
Ne??? Spider-Man’in sağ kolu mu???
 Söz konusu kişi Alpha.. Aslen bir Midtown Lisesi öğrencisi ( Andrew Maguire ) kendisi..

Bir okul gezisine çıkılıyor; Peter’ın mekânına (Horizon Laboratuarları).Tesadüfe bakınız ki Andy, bir deney esnasında bir şeyler ters gidince Peter ile aynı yaşlarda ve şekilde, aynı güçlere sahip oluyor. Ve tabi iş başa düşüyor.
Bu, münzevi bir şahsiyet olan Spider-Man için yeni bir durum. Zaten kendi de bir “teen hero” olan Spidey büyüyor mu ne?  Bu yeni yetme kişiyi, kazandığı güçlerini kontrol altına alma konusunda yönlendirmek, acaba hayatına nasıl bir değişiklik getirecek?
Açıkçası Spider-Man hayranları bu sidekick mevzusunda biraz bölünmüş durumda. Hikayeyi biraz farklılaştırır diyenler olsa da genel olarak hayal kırıklığı yaratacağı görüşü hakim sanırım. Bekleyip görelim!
 
Hazır sidekick demişken pek mühim kimi şahsiyetleri anmadan geçmek olmaz:
Sanırım ilk akla gelenlerden...
 
 
Barney Rubble - Fred Flintstone
Çocukken en çok seyrettiklerimden. Barney deyince bir içim sızlar:)
 
 
 
1930’lu yılların Western türü radyo ve televizyon karakterleri Lone Ranger
ve sağ kolu Tonto.
Tonto, bir Kızılderili :)
2013'te beyaz perdede göreceğiz bu ikiliyi. (*)
Tonto rolünde Johnny Depp var. Filmin müziklerini de Jack White yapacakmış :)
 
 
Obélix  Asterix
Idefix'i de unutmayalım :)
 
Aslında ilk olarak Obélix'i Hopdediks olarak bildik biz. Şimdiki çocuklar Oburiks olarak biliyor. Romalılar'ı kaçık olarak nitelendirmesi, hobi olarak yaban domuzu avcılığı ve dikilitaş taşıyıcılığı yapması ve şişmanlık konusundaki hassasiyeti ile en sevdiğim karakterlerden biri Hopdediks:)
 
 
Jolly Jumper Lucky Luke
Bizim bildiğimiz adlarıyla dünyanın en akıllı atı Düldül ve gölgesinden bile hızlı silah çeken kovboy Red Kit ve pek tabi Rin Tin Tin (Rantanplan)  
 
Her maceranın sonunda ıslık eşliğinde söylediği şarkı hâlâ kulaklarımda:
I'm a poor lonesome cowboy, and a long way from home....
 
 
Captain Archibald Haddock – Milou –  Tintin 
Yani bizim bildiğimiz adları ile
Kaptan Haddok Milu (aslında Fındık ya da Boncuk olarak da geçiyor) ve Tenten
Sakar dedektifler Dupont Dupond ve Profesör Turnösol'u da analım :)
 
 
Sadece isimleri bile yeterli, efsane Dr. WatsonSherlock Holmes
Polisiye türüne yaptığı katkıdan dolayı (tabii ki Sör) Arthur Conan Doyle'a saygılar...
 
 
Unutulmaz bir ikili daha.. SamFrodo yani  Samwise Gamgee ve Frodo Baggins
 
Sabahlara kadar konuşur da yine bitiremeyiz, o nedenle şimdilik  Yüzüklerin Efendisi üçlemesini yaratan J.R.R.Tolkien önünde saygıyla eğilelim :) ve devam edelim..
 
 
chewbecca - han solo
ChewbeccaHan Solo
Star Wars efsanesinin önemli ikilisi.
Wookiee ırkının medarıiftiharı Chewy, Han Solo'nun sağ kolu.. May the Force be with you:)
 
 
Mr. SpockCaptain  Kirk
Yarı insan yarı vulkan ırkından olan Mr. Spock'a nedense pek ısınamadım ben, sürekli bocalamalar, tuhaflıklar.. Kaptan Körk'ü söylemiyorum bile :)
 
 
Harry Potter Ron Weasley  – Hermione Granger
Hogwarts olsun, Yasak Orman olsun, kostümler falan bayılsam da napiyim, bir türlü ısınamadım ben bu arkadaşlara da, üzgünüm..
 
 
     clive cussler
   Al GiardinoDirk Pitt
Clive Cussler'ın yarattığı efsane maceracı karakter Dirk Pitt ve aslen İtalyan olan sağ kolu
Al Giardino. İlk kez "The Mediterranean Caper" (Mayday) adlı kitapta karşımıza çıkıyor.
 






Son olarak bu uçsuz bucaksız mevzuyu bir edebiyat klasiği ile bitirelim:
Sancho PanzaDon Quixote ve tabii Rosinante
Çok bilindik simge isimler olup, popüler kültürde çeşitli şekillerde kullanılmışlardır. Ancak yazılış amacı açısından derin anlam içeren romanı ve müthiş kurgusu ile yazarı Miguel de Cervantes sayesinde efsaneleşmiş karakterlerdir. Saygılar...



dip not şeysi
// (*) ve evet nihayet Lone Ranger filmine de kavuştuk. Yapımı sırasında Tonto'nun kostümüne kafayı takan çok olsa da, mekanlar ve kostümler şahane bence:) ve tabii Johnny Depp.. Helena ablamızın da kısa fakat etkileyici performansı ile renk kattığı, gayet aksiyon dolu (tabii bazı klişeleri kullanmadan olmazdı:) eğlenceli bir film olmuş, pek sevdim ben :) Gore Verbinsky'e de selamlar! //

22 Ağustos 2012

ARALAYICI


Uzun zamandır zamanda yolculuk, astrofizik, atom altı parçacıklar, kuantum üst başlığı altında çeşitli kuramlar, terimler vb. konulara kafa yormaktayım.
Sanırım bunun temelleri küçüklüğümden beri ilgi duyduğum Kızılderili inanışlarına kadar dayanıyor. Kendimi bildim bileli bu çeşit metafizik konularını merak etmiş ve kendimce araştırmışımdır. Cidden uçsuz bucaksız bir konu.. 
Kızılderili demişken bu da ayrı bir ( bir değil birçoook :) yazı konusu benim için..



*Şimdi gelelim  bu blogun çıkış noktası olan ARALAYICI meselesine.. 
 
Her durumda, bir şekilde hayal dünyasına geçiş yapan bir kişiyim. Dolayısıyla hep bir kaçış noktam var. Bu, farkında olmadan yaptığım bir şey aslında. Kendimi bambaşka yerlerde yakalayabiliyorum. Şimdiye kadar okuduğum kitapların ve izlediğim filmlerin de etkisi olmuyor değil. Onlar da birer aralayıcı :)

Kitap karakterlerinden aklıma ilk gelenlerden biri Trevanian’ın Yirminci Mil adlı kitabındaki Ringo Kid ve yüzünde gülümsemesi ile “oraya” gidişi..
 
Aslında birçok yazar bu tip yolculuklar için bazı araçlar ya da metaforlar kullanmışlardır.
 
H.G.Wells'in Zaman Makinesi çok bilindik ve benim de çok sevdiğim bir örnek.
 
Bunun dışında Michael Ende Bitmeyecek Öykü’de bir kitapla değiştirir mekânı.

 
Neil Gaiman,  Yıldız Tozu’nda metafor olarak duvarı kullanmıştır.
 
 
scognamillo
Giovanni Scognamillo’nun Ziyaretçilerinde ise kapı bir geçiş aracıdır.
 
 
Hatta der ki Scognamillo:
Etrafımızda sayısız kapılar var, bilinen ve bilinmeyen mekânlara açılan. Bunlar yanı başımızda duran bir başka gerçeğin kapılarıdır..
Ve bir diğer vurucu cümle her şeyi açıklıyor: “ Kapı, bizi bir başka mekâna ulaştıran bir yoldur.
  
Bu ilham veren örnekler çoğaltılabilir ama fazla uzatmak istemem. Sonuçta aralayıcılar bizi bir başka gerçekliğe götüren şeylerdir.
 
Ve bu blog da benim için bir başka ARALAYICIdır :)


 

20 Ağustos 2012

red phone box

İngilizlerin meşhur kırmızı telefon kulübeleri

  big ben
Sevmeyeni de vardır ama 1920'lerden beri çeşitli şekiller alan ilginç  bir simge.
Tasarımcısı ( pek tabii Sir ) Giles Gilbert Scott.
Bu yazıya konu etme amacım ise işlevi.


Artık kulübeye ihtiyaç olmadığından tedavülden kalkıyor kendileri. İşte mesele bundan sonra başlıyor. Zira o derece benimsenmiş ki, yazık olmasın evlat edinelim de kurtulsun garipler şeklinde bir durum söz konusu.

İnanmazsanız bkz. adopt a phone box :)

İnsanlar deli gibi arayıp alıyorlar ve farklı amaçlarla kullanıyorlar. Buzdolabı, DJ kabini, resim-heykel galerisi vs. yapan var. Amaaa

ben olsam bu amaçla kullanmazdım heralde, yazık olmuş:S





Ve evet budur, bir kitap manyağı için en işlevsel kullanım budur.. Bayıldım! Okuduğunuz kitabı buraya bırakıyorsunuz, siz başka bir kitabı ödünç alıyorsunuz, onu okuyup bırakıyor başkasını alıyorsunuz... Böyle bir döngü.. Bizde işe yarar mı? Bir aralar bir gazetemiz böyle bir girişimde bulunmuştu, akibetini bilemiyorum. Ancak keşke olabilse bu...



ve hazır telefon kulübesi demişken,
bir aralayıcı vazifesi de gören, efsane bir şahsiyetin kullanım şeklini hatırlayalım ve de selamı çakalım :)

legend returns


Son olarak, eğer hiç görüp içine girmediyseniz, şuradan bir deneme yapılabilinir :)






19 Ağustos 2012

KeDi

Aslında ben daha ziyade kaplancıyım;
ama aynı familyadan olunca doğal olarak kedici de oluyorum :)


Eveet her şey bu arkadaşla başladı.. 
 
Sanırım gördüğüm en güzel kedilerden biri bu. Fotoğraf eski..
Ve eski model bi telefonla çekildiği de belli oluyor :)





Tam tarihi hatırlayamıyorum ama bir süredir kedileri fotoğraflıyorum.
Cidden ilginç canlılar.. Nerede, ne yapmaya çalıştıklarını hâlâ çözebilmiş değilim.
Ama o tuhaf hallerine bayılıyorum..
Yol ortasında uyurlar..


Bak burada ben de uyumak isterim :)


Ne de derin uyuyorrr..


Bir vitrinin arkasından sokağı izlerler.. niye ki?


Sık sık yalanırlar böyle.. biri suyu açsa bari :)


Burada niye oturursun ki, neye bakıyorsun?


Neye şaşırıyorsun, o da senin gibi kedi..


Düşünen Kuyruk.. Ulu Manitu adına, nedir derdin dostum??


Peki ya siz, üçünüz.. aynı şeye mi dertlendiniz acaba?


DehşetEngiz Bey.. Ne görmüş olabilir??




Sonuçta bir amaçları var bu arkadaşların o kesin..
İlgiyle izliyorum kendilerini :)