12 Ağustos 2012

Solak Dünyası


Solak olmak, üzerine çok konuşulan ve hep şaşılacak bir şeymiş gibi karşılık bulan bir durum. Aslında özelmiş gibi de hissettirmiyor değil.. Evet solak bir kişiyim ve çok memnunum halimden:) Yalnız bunu ilk duyanlardan bazılarının “solaklar zeki olur ama” demeleri tuhaf. Zeki diyerek bi sempati kurma girişimi ile başlıyorlar, ancak o sondaki “ama” ne oluyor? Üzülme, bununla yaşamayı öğrenmelisin gibi bir şey mi:S  Ben yine de iltifat olarak alıyorum..
Sonuçta zeka işi karışık, bunu bilemem ama solaklığın ekstra bir çaba gerektirdiğine eminim. Zira dünya sağ elini kullananlara göre düzenlenmiş..ti aslında. Son yıllarda bizleri de düşünenler çıkmadı değil, solaklar için birçok ürün vs. var. Ama bu, yılların birikimini ortaya dökmemi engelleyemez.
Bir kere ne yazdığımı göremeden yıllarım geçti. İlkokul öğretmenim birkaç hafta sağ ele geçmem için çabalamıştı ama direncimi kıramamış, kendi halime bırakmıştı beni. Sıra arkadaşım desen, koluma çarpıp yazımı bozmayı kafaya koymuştu sanki.
“Ya bi bırak, zaten zorlanıyorum. Ne biçim bir ortam burası, sen kimsin, ben ne yapıyorum..?”
Neyse tüm olumsuz dış etkenlere rağmen okuma yazmayı çabuk hallettim. Fekat öğrenim yaşantım solda oturma savaşıyla geçti. Buna üniversitede ve katıldığım seminer vs.lerde sağ kolçaklı sırada oturma derdi eklendi ama kendime has oturma stilleri de geliştirmedim değil:)




Bunun dışında çok mühim bir mesele daha var; Makaslar..



Evet, sol elle hiçbir şeyi kesemiyoruz. Acı ama gerçek.. Elime her makas alışımda belli belirsiz bir tedirginlik gelip geçer, bir tarafımı kesmeden bu işi halledeyim isterim. Çocukluktan kalma diyip Freud amcamıza bir selam çakalım: )
Makas demişken, esas selam Tim Burton'a:) ki başlı başına ayrı bi yazı konusu kendi..


Pek önemli not:) Bu iş burada bitmez..

2 yorum:

Alice dedi ki...

Çok sevdiğim bir filmdi bu Scissorhands. Tim Burton üzerine konuşmalı!

mpu dedi ki...

kesinlikle müthiş..
konuşmakla bitecek gibi de değil, durum fena:)